Yazan: Bora Pak
Yönetmen: Hakan Atalay
Kostüm Tasarım: Ayşenur Arslanoğlu
Işık Tasarımı: Mustafa Karakoyun
Afiş Tasarım: Ufuk Yılmaz
Oyuncular: Ayfer Tokatlı, Bora Pak
Aylar önce instagramda dikkatimi çeken bir tiyatro afişi gördüm. Oyunun ismi de en az afişi kadar ilginç geldi bana. Romeo ve Juliet'in Tarifsiz Hikayesi. Merak ettim oyunu ve peşine düştüm. Sonunda bu talihsiz aşıklarla yolum Entropi Sahnede kesişti.
Malumunuz Romeo ve Juliet'in hepimizin içine işleyen acıklı hikayesi yüzyıllardır oynanıyor. Bir o kadar zamandır da insanlar onların hakkında konuşuyor, düşünüyor, yazıyor. Yani bir düşemedik gitti bu aşıkların yakalarından. E buna can mı dayanır? Onlar da dayanamamışlar. Bu kadar yıl sonra mezarlarının tozuyla, hikayelerinin aslını birinci ağızdan bizlere anlatmak için, hiç üşenmeyip ayağımıza kadar gelmişler.
Biraz yıpranmış, biraz tozluydular ama yaşlarını düşünecek olursak yine de taş gibiydiler yani. Geri dönmüş olmaktan, dünya gözüyle bir kez daha birbirlerini görmekten oldukça mutluydular. Hem birbirleriyle hasret giderdiler hem de birbirlerine aşklarını ilan ettikleri o meşhur balkon sahnesinde neler olup bittiğini bir kez daha bizim için canlandırmak istediler. İstediler istemesine de iş pek orada kalmadı, daha doğrusu kalamadı. Çünkü eski defterler açıldı. Akıldaki sorular ortalığa saçıldı. Geçmişin şöyle bir tozu alındı. Sahi kim kimin için ölmüştü? Romeo'ya soracak olursanız, o, Juliet'in öldüğünü görünce, acısına dayanamamış ve ardından intihar etmişti. Juliet de Romeo'nun ölümüne dayanamadığı için intihar ettiğinden o kadar emindi ki. Bunca yüzyıl sonra gel de çık şimdi işin içinden.
Romeo ve Juliet'in Tarifsiz Hikayesi keyifli bir oyun olmuş. Yazar Bora Pak sayesinde hikayeye, Romeo ve Juliet'e farklı bir yerden bakmış olduk. Romeo ve Juliet ölmeselerdi nasıl bir hayatları olacağına dair ufak bir beyin fırtınası yaptık da diyebiliriz. Oyunu Romeo'yu oynayan Bora Pak yazmış. (tabi Shakespeare'nin katkısını da yabana atmamak lazım) Bora Pak sahneyi Juliet'i oynayan Ayfer Tokatlı ve bir merdivenle paylaşıyor. Yönetmenliğini Hakan Atalay'ın yaptığı oyunun kostümleri Ayşenur Arslanoğluna, ışık tasarımı Mustafa Karakoyun'a ait. Ben kostümleri hem çok başarılı hem de çok eğlenceli buldum. Yakışmıştı mezarlık gelini ve damadına. Hazır onlar mezardan çıkıp gelmişlerken, siz de gidin bir izleyin derim ben.
Romeo ve Juliet'in Tarifsiz Hikayesi oyunu benim Entropi Sahne ile tanışmama da vesile oldu. Kadıköy'ün meşhur şemsiyeli sokağının sonundan sağa döndükten sonra biraz daha ilerleyin. İşte orada saklanmış bir tiyatro var. Entropi sahne. Uzun zamandır orada gitmek istediğim oyunlar oynadığı halde tiyatronun klostrofobik olmasından çekindiğim için gidememiştim ama öyle değilmiş. Bahariye'deki KüçükSalon'a benzeyen bir sahne. Yani öyle dar merdivenlerden bodrum katlara falan inmek yok. Arada bu sahnenin programına da bakın derim ben.
Meraklısına Not: Sahnelerde neler olduğunu facebook'da entelektüelbaykuşlar isimli sayfamdaki paylaşımlardan takip edebilirsiniz. Instagram'da ebru_tarm adresindeyim.
Meraklısına Video: Tanıtım videosu
Meraklısına Video: Kendi çektiğim selam videosu
Kendime Not: Bizim takım Müge ve ben
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder